Amaç İzmir’e gitmekse, İzmir tabelalarını (veriyi) takip etmekte fayda var.

İlkokuldayken, eniştemin Commodore 128’inde bir arkadaşımla Amiral Battı oyunu oynuyordum. İlk oynayışımdı. Oyunun çok büyük bir eksiği vardı: Daha önce ateş ettiğiniz yerlere tekrar ateş etmenize, dolayısıyla bazı atışlarınızın boşa gitmesine olanak sağlıyordu. (Oralara tekrar ateş etmeyin diye, daha önce edilen karelerin rengini hafifçe farklılaştırmışlar, ama ben bunu fark etmemiştim, arkadaşım da kolay kazanmak için hinlik yapıp, bunu söylemedi.) Yaklaşık şöyle bir görüntü:

Screenshot 2015-04-04 13.08.16

Ben her elde gittikçe azalan sayıda kareye ateş ederek gemileri vurma ihtimalimi artıracağıma, atışları rastgele yapmaya devam ediyordum ve bir çoğu boş olduğu belli noktalara tekrar gittiğinden, kayba uğruyordum. Bunu, oyunu kaybettikten sonra öğrendim.

Bu, aynı işi elinde veri olmadan yapanla, veriyi kullanarak yapan arasındaki ciddi verimlilik farkının bir örneği.

Büyüdüm, deneyim kazandım 🙂

Örneğin şimdi, live chat alanındaki rakiplerimizden müşteri almak istediğimizde, onları kullanan siteleri bulmakla yetinmiyorum. Önce şu grafiğe bakıyorum mesela, en büyük rakipler, hangi rakipten müşteri çalmış ve hangisine müşteri kaybetmiş:

Screenshot 2015-04-04 12.54.48
Bu, Amerikalı’ların önce “low hanging fruit” dediği müşterileri kapmak açısından önemli. En gelişmiş ürünleri tercih edenlere gitmek yerine, en iyilerin varlığından bile haberdar olmayan, herhangi bir live chat uygulamasına ihtiyaç duyanlara gidip “bakın biz live chat’e bir de chatbot ekledik” deyip fark yaratmak ve onları kapmak… Ve elbette sonrasında onları tatmin edip, hiçbir zaman “bundan daha iyisi var mı ya?” dedirtmemek gerekiyor. En gelişmiş rakiplerin varolduğunu bile bilmesinler.

Bir grafik daha var, o da “hangi ürün, hangi yılda diğerine daha çok kayıp vermiş”i gösteriyor:

Screenshot 2015-04-04 13.03.59

Bu ne demek? Hangi ürün zamanla daha çok gelişmiş, dolayısıyla ciddi rakip haline gelmiş, bunu görüyoruz. Daha yavaş gelişenlerden müşteri çalmak daha kolay.

Son bir grafik daha:

Screenshot 2015-04-04 12.56.14

Rakipleri kullananlardan ilk 10.000, 100.000 ve 1 milyon sitenin dağılımı. Kalkıp ilk 10.000 ya da 100.000 siteye “onları bırakıp bizi deneyin” demenin anlamı yok, başarı oranı düşük olacaktır. 100.000 ile 1 milyon arasındakiler belli ki beklentileri daha düşük müşteriler. Onlardan başlamak verimlilik getirecek.

Tüm rakipleri kullanan tüm sitelere ulaşmak ne kadar zaman ve para kaybı demekse, bu verileri kullanarak başarı oranını artırmak da o kadar tasarruf demek. Amiral Battı’da kaybettiğim zamanı geri kazanma vakti geldi!

 

Amaç İzmir’e gitmekse, İzmir tabelalarını (veriyi) takip etmekte fayda var.” üzerine 3 yorum

  1. Perfect..bazı yetenekler..doğuştan olabilir..geliştirilebilir veya sıfırdan da olsa akıllı bir adam en azından modelleme yapabilir..sizde bazı şeyler doğuştan geldiği gibi..iyi gözlemci olmanız..ve sürekli gelişme ..paylaşma özelliğinizin çok az kişide olduğunu düşünüyorum..ayrıca bilgi paylaştıkça zenginleşir diyorum..

Yorum bırakın